Sağlık’lı bir yaşamı teşvik etmek ve desteklemek için bağışıklık Sistemi fonksiyonlarına yardımcı olan bir takım bitkisel takviyeler ve takviye edilmiş olan gıdalar günümüzde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır.
Yıllardır yapılan Bir takım Araştırmalara göre takviye kullananların %30’u bağışıklık destekleyen ürünleri günlük hayatlarında kullanmaktadırlar.
Aşağıdaki listede sizler için bağışıklık sisteminizi güçlendirecek ve daha sağlıklı bir hayat sürmenizi sağlayacak uzmanlar tarafından onaylanmış mineraller vitaminler ve takviye edici gıdalar hakkında bilgiler sunduk, iyi okumalar.
BETA-GLUKAN
Bağışıklık sağlığı takviyelerinde sık bulunan doğal bir maddedir. Beta-glukan, doğal olarak oluşan bir şeker polimeri olup yulaf, arpa gibi tahıl tanelerinde, belirli mantar türleri, maya, deniz yosunu ve alglerde bulunan çözünmeyen bir liftir.
Yulaf ve arpa gibi tahıl kökenli beta-glukan yüksek kolesterolün düşürülmesine yardımcı iken, maya, mantar ve alglerde bulunan beta-glukan cinsi bağışıklık sisteminin çalışmasını destekleyen faydalar sağlar. Günlük kullanım dozu 100-1500 mg kapsül formunda tüketilmektedir
ÇİN GEVENİ (Astragalus membraneceus)
Gerek sıvısal gerekse hücresel bağışıklık sistemini uyararak kanser ve enfeksiyona karşı etkinlik gösterir. Geleneksel Çin tıbbının temel bitki sel tedavilerindendir. Bozulmuş bağışıklık sisteminin düzeltilmesine katkı sağlayarak müzmin iltihabın azaltılmasına katkı sağlar. Ayrıca solunum yolunun virüs enfeksiyonlarında da yararlı olduğu saptanmıştır. Günlük kullanım dozu konsantre ekstre formunda 300- 900 mg kapsüldür. Özellikle astragalus-Çin geveni kökü birlikte olan preparatları tercih ediyorum.
PANAX VE KOREAN GİNSENG
Vücudu psikolojik ve fiziksel strese hazırlayan adaptoje:n bitkiler grubundadır. Geleneksel Çin tıbbının bitkisel tedavileri içindedir. Bağışıklık sistemini desteklerken şeker yüksekliğinin azaltılmasına katkı sağlar. Virüs enfeksiyonlarında ve kanser tedavisinde yardımcı olarak kullanılır. Kullanım dozu salgın virüs hastalıkları dönemlerinde korunmaya destek olarak günde 100 mg ekstre içeren kapsül formundadır. Akut enfeksiyon tedavisi için 9 gün boyunca günde iki kez 100 mg içeren kapsül formunda kullanılmaktadır. Ginseng genellikle iyi tolere edilir, ancak uykusuzluk, çarpıntı ve yüksek tansiyona neden olabilir.
TIBBİ MANTARLAR
Bu grupta geleneksel Çin tıbbında kullanılan coriolus V., cordyseps, pleurotus O., reishi (ganoderma L.), shiitake ve maitake mantarları bulunur. Bunlar bağışıklık sisteminin desteklenmesinde ve kanser tedavisinde tamamlayıcı olarak en çok kullanılan bitkisel tedavi ürünleri arasında bulunurlar.Yeni araştırmalar tıbbi mantar ekstrelerinin ölümcül virüs enfeksiyonu dang hummasında yararlı olabileceğini göstermektedir.
D VİTAMİNİ
Bağışıklık sisteminizin sağlığı ve çalışması için gerekli olan yağda çözünen bir vitamindir. D vitamini, bağışıklık savunmanızın önemli parçaları olan beyaz kan hücrelerinin, yani monositlerin ve makrofajların patojen mücadele etkilerini artırır ve bağışıklık yanıtını artırmaya yardımcı olan iltihabı azaltır. Birçok insanda bağışıklık fonksiyonunu olumsuz yönde etkileyebilecek düzeyde yetersiz bulunmaktadır. Düşük D vitamini seviyeleri, grip ve alerjik astım dahil olmak üzere üst solunum yolu enfeksiyonu riskinde artışa neden olur.
Bazı çalışmalar D vitamini takviyesinin bağışıklık tepkisini iyileştirebileceğini ve solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyabileceğini düşündürmektedir. 1.321 kişide yapılan randomize kontrol çalışmaların 2019 yılında gözden geçirilmesinde, D vitamini takviyesinin bu vitamin eksikliği olan kişilerde solunum yolu enfeksiyonu riskini önemli ölçüde azalttığını, D vitamini seviyesinin normal olmasının koruyucu olabileceği gösterildi.
Diğer çalışmalar, D vitamini takviyelerinin, hepatit C ve HN de dahil olmak üzere belirli enfeksiyonları olan kişilerde antiviral tedavilere yanıtı iyileştirebileceğini belirtmektedir. Kan seviyelerine bağlı olarak, günde 1000 ila 4.000 IU takviye D vitamini çoğu yerde çoğu insan için yeterlidir, ancak daha ciddi eksiklikleri olan kişilerde genellikle çok daha yüksek dozlar gerekebilir.
ÇİNKO
Çinko, bağışıklık hücresi gelişimi ve iletişimi için gereklidir ve enflamatuar yanıtta önemli bir rol oynar. Bu besin maddesindeki bir eksiklik, bağışıklık sistemimizin düzgün çalışma yeteneğini önemli ölçüde etkiler ve pnömoni de dahil olmak üzere enfeksiyon ve hastalık riskinde artışa neden olur. Özellikle beslenme bozukluğu olan kanser hastalığı dahil çocuk ve yaşlı birçok kişide eksikliği yaşanmaktadır.
Dünyada çoğu yaşlı 2 milyar insanda çinko eksikliği olduğu tahmin edilmektedir. Çinko takviyeleri, soğuk algınlığı gibi solunum yolu enfeksiyonlarına karşı koruyabilmekte, zatürre geçiren çocuklarda hastanede kalış süresini kısaltabilmektedir. Erişkinlerde elemen tel çinko dozu günlük 40 mg’ ı geçmemelidir. Aşırı dozlar bakır emilimini engelleyebilir ve bu da enfeksiyon riskini artırabilir.
C VİTAMİNİ
Bu vitamin çeşitli bağışıklık hücrelerinin işlevini destekler ve enfeksiyona karşı koruma yeteneklerini geliştirir. Eski hücreleri temizleyip yenileriyle değiştirerek bağışıklık sisteminizin sağlıklı kalması için de gereklidir. C vitamini ayrıca, serbest radikaller olarak bilinen reaktif moleküllerin birikmesiyle ortaya çıkan oksidatif stresin neden olduğu hasara karşı koruyan güçlü bir antioksidan görevi görür.
Oksidatif stres bağışıklık sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir ve çok sayıda hastalıkla bağlantılıdır. C vitamini takviyesinin, soğuk algınlığı da dahil olmak üzere üst solunum yolu enfeksiyonlarının süresini ve şiddetini azalttığı gösterilmiştir. Bir derlemede 29 araştırma gözden geçirilmiş, günde ortalama 1-2 gramlık bir dozda düzenli olarak C vitamini takviyesinin soğuk algınlığı süresini yetişkinlerde %8 ve çocuklarda % 14 azalttığı gösterilmiştir. Aynı çalışmada düzenli olarak C vitamini takviyesi almanın maraton koşucuları ve askerler gibi yüksek fiziksel stres altındaki bireylerde soğuk algınlığını %50 azalttığı gösterildi.
Ek olarak, yüksek doz toplardamar içine verilen C vitamini tedavisinin viral enfeksiyonlardan kaynaklanan sepsis ve akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) dahil olmak üzere ciddi enfeksiyonları olan kişilerde semptomları önemli ölçüde iyileştirdiği, yoğun bakımda kalış süresini kısalttığı gösterilmiştir.
KARAMÜRVER
Kara mürver özü, üst solunum yolu enfeksiyonlarından ve influenza virüsü suşlanndan sorumlu bakteriyel patojenlere karşı güçlü antibakteriyel ve antiviral etki gösterir. Ek olarak bağışıklık sistemi yanıtını artırdığı, soğuk algınlığının süresini ve şiddetini azaltmanın yanı sıra viral enfeksiyonlarla ilgili yakınmaları azaltmaya yardımcı olduğu gösterilmiştir. Mürver takviyeleri çoğunlukla efervesan tablet, sıvı veya kapsül formunda bulunmaktadır. Buna göre kullanımı değişmektedir.
SELENYUM
Selenyum, sağlıklı bağışıklık için gerekli olan bir mineraldir. Hayvan araştırmaları, influenza dahil olmak üzere çeşitli virüs ve bakteri enfeksiyonlarına karşı tedaviye yardımcı olarak kullanılmasının bağışıklık yanıtını artırmada faydalı olabileceğini düşündürmektedir. Günlük kullanım dozu 100-400 mikrogram arasında değişmektedir.
SARIMSAK
Sarımsak, güçlü anti enflamatuar ve antiviral özelliklere sahiptir. Doğal öldürücü NK hücreleri ve makrofajlar gibi koruyucu beyaz kan hücrelerini uyararak bağışıklık sağlığını artırdığı gösterilmiştir. Ancak insan araştırması sınırlıdır. Tavuklarda koronavirüs enfeksiyonunun neden olduğu alt solunum yolu enfeksiyonuna karşı sarımsak ekstresinin faydalı olduğu gösterilmiştir. Günlük önerilen dolar taze çiğ sarımsak 2-5 gram, kuru sarımsak tozu 0,4 ila 1,2 gram, sarımsak yağı 2-5 miligram, sarımsak ekstresi 300-1.000 mg’dır.
ANDROGRAPHIS
Bağışıklık sistemini destekleyen bitkiler arasındadır. Solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmakta olup klinik çalışmalarda fayda sağladığı gösterilmiştir. Bu bitki, enterovirüs D68 ve influenza A dahil solunum hastalıklarına neden olan virüslere karşı antiviral etkilere sahip olduğu görülen, bir terpenoid bileşik olan andrographolide içerir. Günlük kullanım dozu standardize ekstre için 30-60 miligramdır.
MEYANKÖKÜ
Meyan, viral enfeksiyonlara karşı korunmaya yardımcı olabilecek, glisirizin de dahil olmak üzere birçok madde içerir. Polisakkarit içeriği T hücrelerinin sayısını ve bağışıklık düzenleyici proteinlerin yapılmasını artırmada yardımcıdır. Test tüpü araştırmasına göre, glisirizin şiddetli akut solunum yolu sendromu ile ilişkili koronavirüse (SARS-Co V) karşı antiviral aktivite gösterir.
Glisirizin maddesi, SARS-CoV virüsünün akciğer alveol hücrelerine tutunup içeri girmesini de engellemektedir. Bu özellikleri ile yeni tip koronavirüs/COVID-19 enfeksiyonu tedavisinde de yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Günlük kullanım dozu glisirizin ekstre formları için 200-600 mg, ham kök formu için 3-15 gram arasında önerilmektedir. Tansiyon yüksekliği, şeker yüksekliği ve potasyum düşüklüğü gibi yan etkileri olabilmektedir.
B KOMPLEKS VİTAMİNLERİ
B12 ve B6 dahil B vitaminleri bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışması için önemlidir. Bununla birlikte, birçok yetişkin insanda düzeyleri yetersiz kalmaktadır. Bu da bağışıklığın sağlıklı çalışmasını olumsuz yönde etkileyebilir.Enfeksiyon gibi fiziksel veya psikolojik stres dönemlerinde, yüksek dozlar olmamak kaydıyla B vitamin kompleksi alınması faydalı olabilir.
ZERDEÇAL ( Curcuma longa)
Parlak sarı rengi nedeniyle “Hint safranı” olarak da bilinen zerdeçal, iki yüzyılı aşkın bir süredir bilimsel. olarak geleneksel tedavilerde kullanılan Hint alt kıtasına ve Güneydoğu Asya’ya özgü zencefil ailesinin (zingiberaceae) üyesi bir baharat bitkisidir. Dünyada ana zerdeçal üreticisi, eski zamanlardan beri ( 4000 yıldan fazla) ayurveda tıbbında ilaç ve gıdalarda aroma maddesi olarak kullanılan Hindistandır.
Kurkumin, zerdeçaldaki ana aktif bileşiklerin ortak ismidir. Güçlü iltihap giderici özelliklere sahiptir. Kurkuminin bağışıklık sistemini düzenleme yetenekleri, dendritik hücreler, makrofajlar ve B ve T lenfositleri gibi hücresel bileşenlerin yanı sıra sitokinler gibi faktörleri içeren iltihabi süreçlerde yer alan moleküler bileşenler üzerinedir. Laboratuvar çalışmalarında SARS-Co V koronavirüsüne karşı öldürücü aktivite gösterdiği saptanmıştır.
Biyoyararlanımının kötü olması nedeni ile emilimini ve aktivitesini 20 kat artıran karabiber ekstresi piperin ile beraber kullanılması faydalıdır. Zerdeçal kökünde %3 oranında kurkumin bileşenleri vardır. Kaliteli ekstre formlarında ise %30-%95 aralığında değişen kurkumin bileşenleri bulunur. Günlük önerilen kullanım dozu kurkumin için 500 mg-2000 mg arasında değişmektedir.
EKİNEZYA
Ekinezya, papatya familyasındaki (asteraceae; compositae), doğu ve orta Kuzey Amerika kaynaklı, genellikle koni çiçekleri olan bir bitki cinsidir. Ekinezya türlerinin, parçalarının ve preparatlarının farklı kullanımları vardır. Özellikle ekinezyanın üç türü, yani E. purpurea, E. angustifalia ve E. pallida, yerli Amerikalıların tibbında yüzyıllardır solunum yolu enfeksiyonları ve yaygın soğuk algınlığı, öksürük, bronşit ve ağız ve farenks iltihabı tedavisinde kullanılmıştır.
Destek preparatları olarak taze veya kuru ot, kurutulmuş köksap, kökler ve alkollü özütleri genellikle ginseng, goldenseal veya sarıtnsak ile kombine olarak hazırlanmaktadır. Ekinezya preparatları ABD ve Avrupa’da en çok satan bitkisel ilaçlardandır.
Ekinezya iyi bir bağışıklık uyarıcı olarak bilinir, hem doğuştan gelen hem de kazanılmış bağışıklığın artmasını destekler. Bununla birlikte, iltihap giderici etkileri de bildirilmiştir ve geleneksel tıpta kullanımını destekleyen anti viral ve anti mikrobiyal etkileri de gösterilmiştir.
Yeni yapılan laboratuvar çalışmasında Signer ve arkadaşları, ekinezya purpurea preparatlarının SARS-Co V-2 koronavirüsü gibi yeni oluşan suşlar dahil olmak üzere tüm koronavirüsler için etkili profılaktik tedavi olarak kullanılabileceğini iddia etti.
Ekinezyanın COVID-19’a karşı iyi bir profılaksi olabileceğine dair raporlar olsa da, mevcut otoimmün hastalıkları olanlar ve COVID-19′ a bağlı sitokin fırtınası olanlar, aşırı işleyen bir bağışıklığa katkıda bulunabileceğinden ekinezya almamalıdır.
Günlük kullanım dozu 300 mg kuru toz ekstrakt {ekinokside %3,5 standardize), 0,25 ila 1,25 mL sıvı ekstrakt (%45 alkolde 1:1), 1 ila 2 mL tentür (%45 alkolde 1: 5), 0,5 ila 1 g kurutulmuş kök veya çay (hepsi günde 3 kez uygulanır). Ekinezyaların 8 haftadan uzun süreli kullanımı veya sağlıklı bireylerde akut enfeksiyonlarda 1 günden uzun süre kullanılması önerilmez.
PROPOLİS
Propolis, kovanlarda dolgu macunu olarak kullanılmak üzere bal arıları tarafından üretilen reçine benzeri bir malzemedir. Propolisin kimyasal bileşimi oldukça karmaşıktır. Dünyadaki farklı propolis numunelerinde polifenoller (flavonoidler, fenolik asitler ve bunların esterleri), terpenoidler, steroidler ve aminoasitler gibi 600’den fazla bileşen tanımlanmıştır.
Bununla birlikte, çalışmalar propolisin biyolojik ve farmakolojik özelliklerini yüksek flavonoid içeriğine bağlamaktadır. Propolis, laboratuvar ve hayvan çalışmalarında, makrofajlar üzerinde immünomodülatör etkiler göstermiş, CD4 + / CDS + T hücrelerinin oranını artırmıştır.
Bu, propolisin alt ve üst solunum yolu hastalıklarında, deri ülserlerinde, diş-dişeti enfeksiyonlarında ve sinüzitte neden akut ve kronik iltihaplarda kullanıldığını açıklayabilir.
Propolis için spesifik dozaj önerilerini destekleyen klinik veriler sınırlıdır. Propolis içeren diş preparatları, oral jeller ve gargaralar da dahil olmak üzere farklı preparatlar vardır. Ağız yoluyla kullanım için daha çok alkol veya su bazlı ekstre formları tercih edilmelidir.
Klinik çalışmalarda çocuklarda solunum yolu enfeksiyonunu önlemek için 1 ila 3 yaş arası çocuklarda 250 mg ve 4 ila 5 yaş arası çocuklarda 12 hafta boyunca günde 50 mg/mL propolis karışımı kullanılmıştır. Şeker hastalarında günde 300 mg propolis içeren kapsüller 12 hafta boyunca günde 3 kez alınmış ve şeker kontrolünde düzelme sağlanmıştır.