Sağlık

Koku Hafızası Nedir, Nasıl Oluşur?

Koku hafızası ile yapılan araştırmalar oldukça çarpıcıdır. Koku eksikliği yaşayan kişilerde akıl sağlığı sorunlarının yaşandığı gözlemlenmiştir

Şaşırtıcı bir şekilde mazi burnunda bir kokudur. Yani beyninizin koku hafızası sizi zamanda  yolculuğa çıkaracak kadar etkilidir. Hatta “Proust Fenomeni” bunun bir kanıtı bile sayılabilir. Hatılayın! Marcel Proust kurabiye kokusunun izinde anılarını eşeleyerek 3000 sayfalık “Kayıp Zamanın İzinde” kitabını yazar. Bu kulağa inanılmaz gibi gelsede bilimsel açıdan da ele alındığında koku ile hafıza arasında sıkı bir ilişki vardır.

Peki öyleyse tam olarak koku hafızası nedir? Koku hafızası nasıl oluşur? Koku eksikliği hastalıklara neden olur mu?

Koku Hafızası Nedir?

Anıların işaret fişeği koku hafızası nedir? Kısaca kokuyla bellek çağırma olarak açıklanabilir. Bir düşünün; sokakta, evde, toplu taşımada, lokantada, pazarda burnunuza sızan bazı kokular bir anda zihninizin geçmişe sıçramasına neden olur. Üstelik koku hafızası geçmişteki bir olayın, duygunun ya da durumun zihinde yeniden canlanmasını da sağlayabilir.

Örneğin çoğu kişinin fırından yeni çıkmış ekmek kokusu ile ilgili bir çocukluk anısı vardır. Ya da bir parfüm kokusunun eski sevgiliyi hatırlatması da bir rastlantı değildir. Peki bu nasıl mümkün olmaktadır?

Koku ve Beyin Arasındaki İlişki Nasıldır?

Beyin ve koku arasındaki ilişki kadim bir geçmişe sahiptir. Çünkü koku merkezi yani koku soğanı canlılarda ilk gelişen duyudur. Bu özelliği ile diğer duyulardan farklı hareket ederek beynin merkezine direkt ulaşabilmektedir.

Ancak diğer duyularımız işitme, görme, dokunma ve tatma ise beyinde sonradan gelişir. Bir başka sonradan gelişme gösteren ise Talamus’tur. Diğer adı ile aktarım merkezi olan Talamus dört duyunun filtreleme işlemini yapmaktadır. Bu filtreleme esnasında Talamus, hangi bilginin nereye ve ne kadarının sevk edileceğine karar verir.

Örneğin kulaktan gelen sinyaller önce Talamus’da filtrelenir ardından beyindeki işitme algı merkezine gönderilir. İşin ilginç yanı aktarım merkezinin neden böyle çalıştığı, neye göre karar verdiği, neden kokuyu filtrelemediği bilinmemektedir.

Koku Hafızası Nasıl Oluşur?

İşte en önemli kısım koku hafızası nasıl oluşur? Geçmişi koklamanın yolu beyindeki olfaktör epitel adı verilen koku reseptörlerinden geçmektedir. Bir insanda 12 milyon koku reseptörü vardır. Her bir kokunun kendine ait reseptör girişi bulunur. Bu sayede her bir koku molekülü kodlanarak anı odacıklarına gönderilir. Bu sayede kodlanan moleküller koku soğanına kaydedilir.

Koku Hafızası Nedir, Nasıl Oluşur?
Koku Hafızası Nedir, Nasıl Oluşur?

Örneğin bir kahve kokusu aldığınızda koku soğanı uyarılır ve o kokunun tecrübe edildiği “an”ın görüntüleri ve duygusu yeniden yaşanır. Bunun sebebi de koku soğanının, beynin hafıza odası hipokampus ve duygusal tepkimelerin kontrol merkezi amigdala ile yan yana olmasından kaynaklanmaktadır.

Yani kokular, anılar ve duygular ile iletişim halindedir. Ancak sorun şu ki beynin bunu nasıl yapabildiğini açıklamak henüz mümkün değildir. Açıklanamayan bir başka konu da “koku eksikliği hastalıklara neden olur mu?”

Koku Eksikliğinin Neden Olduğu Hastalıklar Nelerdir?

Araştırmacıların yanıtsız büyük sorusu, “Akıl hastası oldukları için mi koku alamıyorlar yoksa koku alamadıkları için mi akıl hastası oluyorlar” Henüz bu sorusunun net bir cevabı yoktur. Ancak koku hafızası ile yapılan araştırmalar oldukça çarpıcıdır. Koku eksikliği yaşayan kişilerde akıl sağlığı sorunlarının yaşandığı gözlenir. Gözlenen hastalıklar arasında şunlar yer almaktadır;

Koku hafıza ilişkisi hala bilimsel araştırmaların önemli bir konusudur. Söz konusu hastalıkların tedavisinde aromaterapi yöntemi de kullanılmaktadır. Yapılan araştırmalarda demans, şizofreni, parkinson, kaygı bozukluğu ve depresyon hastalarının tedavisinde melisa kokusunun etkili olduğu gözlenir.

Sonuç olarak beynimizin alameti farikası daha anlaşılabilmiş değildir. Her yeni araştırma sonucu insanları şaşırtmaya devam etmektedir. Peki ya sizin bir koku anınız var mı?

Bu yazıyı değerlendirin

Nalan

Nalan, iletişim bilimleri alanında prestijli bir üniversiteden mezun olmuş, eğitimli ve araştırmacı bir içerik üreticisidir. Üniversite yıllarında medya analizi ve dijital içerik stratejileri üzerine yoğunlaşmış, bu süreçte çeşitli akademik çalışmalara imza atmıştır. Profesyonel hayatında, derinlemesine araştırma yeteneklerini ve yaratıcı yazım becerilerini birleştirerek, markalar ve medya platformları için değerli ve etkileşim odaklı içerikler geliştirmektedir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu